Hikayemiz
1971 yılında Mehmet İnce tarafından küçük bir pansiyon ve restoran olarak kurulan Deniz Kapısı, zamanla lezzetin, samimiyetin ve deniz kıyısındaki eşsiz anların adresi haline geldi. Marmaris’in büyüleyici doğasında, denizin kapısını misafirlerimize açarak sunduğumuz lezzetler, yıllar içinde nesilden nesile aktarılan bir tutkuya dönüştü.
İkinci nesilde Bakiye İnce’nin mutfağa kattığı özgün dokunuşlar ve modern yorumlarla Deniz Kapısı, Ege’nin ruhunu taşıyan benzersiz tatlar sunmaya başladı. Bugün ise üçüncü nesil olarak, köklerimizden aldığımız ilhamı, yenilikçi yaklaşımlarla harmanlayarak geleneksel lezzetleri günümüz mutfağıyla buluşturuyoruz.
Deniz Kapısı, sadece bir restoran değil; aynı zamanda dost sohbetlerinin, rakı eşliğinde paylaşılan meze tabaklarının ve unutulmaz anların yaşandığı bir buluşma noktası. 50 yılı aşkın süredir süregelen bu miras, sadelikten ve doğallıktan ödün vermeden, her yeni güne aynı heyecanla başlıyor.
Lezzet, Ruh, Gelenek…
Deniz Kapısı’nın mutfak serüveni, nesilden nesile aktarılan bir tutkunun hikâyesidir. 1971 yılında Mehmet İnce’nin attığı temeller, bugün de aynı heyecanla sürdürülüyor. Aile mirasımızı mutfağın sıcaklığıyla yoğuruyor, geleneksel tatları modern dokunuşlarla buluşturuyoruz
Deniz Kapısı, sadece bir restoran değil; aynı zamanda bir yaşam kültürüdür. Burada, mutfaktan çıkan her tabak geçmişin izlerini taşır ama bugünün ruhuyla şekillenir. Mevsiminde ve doğal ürünlerle hazırlanan her yemek, Ege’nin bereketli topraklarından, denizinin tuzlu esintisinden ve Anadolu’nun kadim mutfak geleneklerinden ilham alır. Soframızda yalnızca lezzet değil, anılar, dostluklar ve samimi sohbetler de paylaşılır.
Mutfak anlayışımız, sadece reçeteleri korumakla sınırlı değil; onları yaşatmak, geliştirmek ve her yeni nesle aktarılabilir kılmak üzerine kurulu. Bu yüzden Deniz Kapısı’nda her tarif, geçmişten bir miras ama geleceğe uzanan bir yenilik taşır. Geleneksel yöntemleri modern dokunuşlarla birleştirerek, zamansız ve unutulmaz lezzetler yaratıyoruz.
Mutfakta her zaman sadeliği ve doğallığı ön planda tutuyoruz. En iyi malzemenin doğanın sunduğu en saf hali olduğuna inanıyor, kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz taze otları, mikro yeşillikleri ve yerel pazarlardan seçilen malzemeleri özenle işliyoruz. Her tabak, sadece lezzet sunmakla kalmaz, doğayla uyumlu bir yaşam tarzının da temsilcisidir.
Deniz Kapısı’nda lezzet bir tutku, ruh bir kimlik, gelenek ise bizi biz yapan en büyük mirastır. Burada her yemek, yılların birikimiyle harmanlanır, sevgiyle hazırlanır ve sofralarımıza taşınır. Bizim hikâyemiz, mutfaktaki ateşin hiç sönmediği, lezzetin her zaman yaşadığı bir hikâyedir.